17. Yüzyıl İstanbul'unda Rüyalar ve Hayatlar
“Kelimeler, ölüyü bile diriltebilen ab-ı hayattır.”17. yüzyıl İstanbul’unda Rüyalar ve Hayatlar biyografi yazma ve rüya anlatma geleneklerini zamanının önde gelen biyografi yazarlarından Nev’îzâde Atâyî odağından inceliyor. Atâyî’nin Hadâ’ikü’l-Hakâ’ik (Hakikat Bahçeleri) adlı eseri, bu dönemde oluşturulmuş biyografi kitaplarının en kapsamlılarındandır ve Kâtip Çelebi’ye göre “Rûm diyarında benzeri yazılmamış”tır. Bini aşkın kişinin özgeçmişini kayda geçiren ve haklarında birbirinden ilginç hikâyeler anlatan Atâyî, ulema ve mutasavvıf çevrelerinin paylaştıkları rüyaları da kitabına dahil eder. Atâyî’nin eserini bir “yaşam anlatısı” olarak ele alan Aslı Niyazioğlu, Osmanlı entelektüel hayatına rüya âleminden bakıyor. Yaşayanlarla ölülerin dünyaları arasındaki ilişkiler ağını ve rüyaların bu iki dünya arasında kurduğu köprüleri titizlikle araştırıyor.
Devamını Oku