Amatka
Dille şekillenen bir dünyada geçen, Margaret Atwood ve Ursula K. Le Guin geleneğinde bir çıkış romanı. Vanja, şehir hakkında bilgi toplamak için kış kolonisi Amatka’ya gönderilir. Amatka’ya adım atar atmaz bazı tuhaflıkları fark etmeye başlar: İnsanlar garip davranıyorlardır ve şehir sakinleri hükümet karşıtı düşüncelere karşı izlenmektedir. Amatka’da kısa bir süre kalmayı planlayan Vanja, ev arkadaşı Nina’ya aşık olunca ziyaretini uzatmaya karar verir. Burada, koloninin tehlike altında olduğunu ve hükümetin bunu halkından gizlediğini öğrendiğinde kendi araştırmasına başlayacak ve kendini büyük bir tehlikenin içinde bulacaktır. Amatka’nın distopik dünyasında insan dilinin gerçekliği değiştirme gücü vardır. Objeler, binalar ve geri kalan her şey sürekli isimlendirilip bu isimler tekrar edilmezse yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Baskıcı bir kolonide kısılı kalan Vanya’nın da lisanı kullanarak kendini özgür kılmayı arzulaması gerçekliği bile tehdit edecektir.
Devamını Oku