Askeri Devrimlerin Dinamikleri –Savaşın Değişen Yüzü, 1300-2050
Dünyanın dört bir yanında bölgesel savaş riskinin iyice arttığı şu dönemde, savaşın ne olduğu kadar nasıl değiştiği sorusu da yeniden önem kazanıyor. Savaş alanında silahlı insansız hava araçlarının, otonom silah sistemlerinin, paralı orduların rolü gitgide artıyor. Siber savaştan, yeni psikolojik harp tekniklerine kadar uzanan, daha önce görülmemiş yeni teknolojiler ve taktikler devreye sokuluyor. Uluslararası mekanizmaların zayıflaması, böyle bir ortamda devletlerin ve toplumların güvenlik anlayışını da derinden etkiliyor. Yeni savaş biçimleri ve devletlerin yeni şartlara uyum sağlama çabası, çatışmaların dinamiklerini ve etkileşimlerini değiştiriyor ve bu durum siyasetçiler ve orduların yanı sıra tarihçiler, sosyal bilimciler ve ne olup bittiğini anlamaya çalışan sıradan insanlar için de önemli bir tartışma alanı oluşturuyor. Askeri Devrimlerin Dinamikleri işte bu tartışmayı genel bir çerçeveye oturtarak tarih boyunca savaşlarda, askerî stratejilerde ve taktiklerde meydana gelen devrimlere ve bu devrimlerin sonuçlarına derinlemesine bir bakış sunuyor. Ortaçağın meydan muharebelerinden Napolyon Savaşları’na, Dünya Savaşlarının dehşetinden günümüzün düşük yoğunluklu çatışmalarına; barutun icadından nükleer silahlara ve ötesine kadar, savaşın değişen yüzünün izini sürüyor. Savaşların sadece bir güç mücadelesi olmadığını, karmaşık insan ilişkilerinin ve sosyal yapıların bir yansıması olduğunu, yalnızca teknolojik yeniliklerle değil, devrim niteliğinde kültürel ve ideolojik dönüşümlerle de şekillendiğini ortaya koyarak, okura bu değişimin kökenlerini ve sonuçlarını sorgulama fırsatı veriyor.
Devamını Oku