Begonvil
Kendi yolumda ilerlerken; yasanışlıkların tecrübesiyle sanki hayatımın portre sergisinde ilerliyormuşum gibi, hayatımda olmaması gereken; beni yoran uzak ve yakın, bencil, çok bencil yargılayıcı ve yıpratıcı herkesin portresini çıkarıp çıkarıp atıyorum. Duvarımda sadece olduğum gibi, koşulsuz şartsız bana kollarını açan ne malik ne de Halik’in bilmemesi gereken iyilikleri yüze vurmayanları hayatımda tutuyorum. Üstümden inen yükün hafifliğini sözcüklerle anlatamam. Herkes kendi yolunda giderken, kendi dağlarıyla taşlarıyla ilgilensin. Bugüne kadar ne direkt müdahale ile ne de uzaktan kimseye acımasız yargı, eleştiri suçlamalarda bulunmayan biri olarak (İnanmasi güç değil mi? Gerçekten!) iznim olmadan hiç kimsenin kişisel alanıma girmesine artık asla izin vermiyorum. Herkes kendi ayağının çamurunu temizlesin. Kalbimin temiz sesi, kuşlarım, çiçeklerim, böceklerim, dünyanın sessiz varlıklarının sevgisi ile öyle meşgulüm ki, her sabah uyandığımda gökyüzüne bakıp havayı kucaklıyorum ve kendimi koşulsuz sevebildiğim için şükrediyorum. Kendi yolunda giderken önüne bakanlara Selam Olsun!
Devamını Oku