Bir Nehrin Kaybolmayan Akışı
Masalların doğası korunabilir mi? Masallar yenilenebilir ve yeni bir masal edebiyatına dönüştürülebilir mi? Masallarda işlev değişimi hangi amaçla ve ne zaman başladı? Masallar modernleşme döneminde nasıl araçsallaştı? Masallara yeni toplumsal içeriğin yansıtılması ve politik söylemle masalların yazılması ne anlama gelmektedir? Masallarımız ‘çocuğa görelik’ ve ‘çocuk gerçekliği’ne uygun olarak yazılabilmiş midir? Türk masal edebiyatı poetikasının oluşturulması hangi aşamalarda gerçekleşebilir? Türk masalının yeniden dirilişi nasıl mümkün olabilir? Masala soru sorulamasa da masal hakkında soracağımız soruları çoğaltabiliriz. Mustafa Ruhi Şirin, Bir Nehrin Kaybolmayan Akışı/ Türk Masalının Yeniden Doğuşu’nda bu soruların cevabını ararken şu sonuçlara ulaşıyor: Türk masalının kuramsal boyutunun tespiti gibi, masal geleneğinin temel karakteri ve kültürel biçem üzerinden yeniden doğuşu da büyük sanatkârlar tarafından gerçekleştirilebilir ve masal poetikası oluşturulabilir. Bunun için kültür ve medeniyet coğrafyamızı kapsayacak, masal edebiyatı estetiğine ve poetikasına ilişkin köklü çalışmalarının yapılması gerekir.
Devamını Oku