Bırak
En son ne zaman kredi kartı ekstrenizi incelediniz? Yoksa sizin için de ekstrenize bakmak en büyük kâbuslardan biri mi? Nakit parayla aldığınız son şey neydi? Nasıl hissettiniz? Titredi mi eliniz parayı verirken? En büyük hayaliniz ne? Bahçeli ev mi? Tekne mi? Lüks araba mı? Peki bu hayalin sizin olduğuna emin misiniz? Başkasının hayalini satın alıp üzerinize giymek istiyor olmayasınız? Psikolog değilim ama çok net bildiğim bir şey var: Parayla ilişkimiz fena halde duygusal! Aslında bizi para harcamaya iten en temel neden duygularımız. Eksiklik, değersizlik hissimiz. Ama kendimize de yüklenmeyelim. Sistem öyle şahane bir biçimde kurgulanmış ki cebimizdeki parayı kaşla göz arasında almayı bir güzel başarıyor. Biraz canım sıkkındı, ne yapayım bu kadarlık harcamam da olmasın mı yani bahanelerine sığınıyoruz, sistemin adına da tüketim toplumu deyip geçiyoruz. Sistem bize her şeyi mutluluk, güzellik, seksapel, karizma, gençlik vaadinin paketine koyarak satıyor. Önce eksiklik duygusunu yaratıyor sonra bu eksikliği giderecek şeyi temassız alışverişin zahmetsiz bip sesiyle elimize bırakıyor. İşin sonunda olan ise bize oluyor. Ek hesapla yaşıyoruz, maaşımızı görmeden kredi kartına yatırıyoruz, ekstrelerden öcü görmüş gibi korkuyoruz, her sabah alarmın sesini duyunca sırtında kırbaç görev başına çağrılan kürek mahkûmu gibi hissediyoruz. Ama bu kitabı aldığınıza göre artık bunun değişmesinin zamanı geldi! Ben bu kitapla size paranın aslında ne olduğunu anlatacağım. Gerçekte ne işe yaradığını. Nasıl duyguyla hareket ettiğini. Ne yaparsak büyüdüğünü ne yapmazsak eridiğini. Size önce harcarken kazanmanın yolunu öğreteceğim, sonra da en doğru yatırımlarla zengin olmanın. Zenginlerin hep bildiği, nesillerdir uyguladığı çok basit kuralları anlatacağım. Ki zenginliğin bir bakış açısı, bir zihin yapısı olduğunu kavrayalım. Dediklerimi yaparsanız zengin olacağınızı garanti ederim.
Devamını Oku