Değişim Zamanı
“…yola çıktık. Köyün aşağısına, rampa yollara doğru gidiyorduk. Arkadaşlarım arabanın ardında koşuyorlardı. En hızlıları Kenan’dı. Mihriban gerilerde kalmıştı. Ama hala koşuyordu. O koşuyordu biz hızla gidiyorduk. Başını önüne eğdiğinden zorda olsa topuzunu görebiliyordum…” Giderken, arkada bırakılanların hüznüdür yüreğe oturan. Ayakların geri geri gidişinin, durup durup iç çekişlerin nedeni bu histir. Kalanlar uğurlamak zorundadır hep, gidenler ağlamamak… İsmail bu yüzden ağlamayacaktır. Dik duracak, öyle gidecektir kaderinin peşinden. En azından gözden yitene dek güçlü görünecektir. Sonra? Sonra, yıllarca ağlayacaktır zaten, üzülecektir… Çünkü bazen vedalar ağlatır insanı, bazen üzer. Belki başka bir şehirde, başka bir gönülde yeniden buluşurlar. Kim bilir?
Devamını Oku