Duru Hüzün
Veresiye defterlerini, Osmanlıca yazı ve rakamla tuttuğu için yazdığı şeyleri kimse okuyamazdı. Bazen defterlerden birini yeniler, eski defter yapraklarını yırtıp, çÖp tenekesine atardı. Yırtılan defter yaprakları rüzgar; ya da aç bir kedinin yüzünden çÖp tenekesi devrilince sağa sola savrulur, Kuran dışında Ömründe başka kitap gÖrmemiş, Hasmellerin Şevket Amca gibi yaşlı insanlar, savrulan bu yaprakları kutsal kitap sayfaları sanarak toplar, bir duvar üzerine iliştirdikten sonra üstüne bir kerpiç koyup uçmasın diye tedbir alırlardı. "KÖYüN BEKARI" adlı hikayeden..
Devamını Oku