Ferhat ile Şirin
“Derler ki, Şirin bir hakanın kızıydı. Hiç de değil. Bir halk kızıydı. İçinizden birinin kızıydı. Birinin yeğeni, birinin bacısı, birinin torunuydu. Güzeldi. Bir bakan, bir daha bakmadan edemezdi… Sevmek, sevilmek yalnız hakanların, şahların harcıymış gibi onu bizden ayırmak isterler. Başka bir yaratıkmış gibi anlatırlar. Oysa…” Toplumca gerçekçi sanat anlayışıyla, yalın bir Türkçe ile eserler veren Köy Enstitülü ozan Talip Apaydın, bizleri yüzyıllardın anlatılarak daha da güçlenen Ferhat ile Şirin’in aşkına konuk ediyor. Ferhat ile Şirin’in hikâyesi; Azerbaycan, İran ve Türk yazınlarında önemli bir yere sahiptir. Bu iki âşık hem Divan Şiirlerinde hem de Türk Halk Şiirinde önemli figürler haline gelmiş, farklı yazarlarca yeniden yorumlanmış, ortaoyunlarına, filmlere ve resimlere de konu olmuştur. Nitekim elinizdeki eserde de Türk resminin ölümsüz ismi İbrahim Balaban’ın çizimleri kullanılmıştır. Anadolu’ya yönelik başarılı gözlemleri olan Talip Apaydın, kuşkusuz ki Ferhat ile Şirin öyküsü için de aynı güçlü gözlem yeteneğini kullanmış, sevmenin Ferhat ile Şirin yanını okura sunmuştur.
Devamını Oku