Fuat Sezgin ve Temel İslam Bilimleri
“Benim mensubu olduğum bir ilim, kültür ve medeniyet dünyası var. Bizler, köksüz ve sahipsiz değiliz. Çok derinlere inen sağlam bir medeniyete beşiklik etmişiz. Fakat yüzyıllardır bu medeniyetin görmezden gelindiğini, hakkının yenildiğini, tahkir edilip bütün yaptıklarının da elinden alındığını ve ona zulmedildiğini gördüm. İslam medeniyetinin bu göz kamaştıran birikimini ve dünya bilimine yaptığı büyük katkıları, bunun farkında olmayan dünyaya tanıtmayı gaye ittihaz ettim. Bu gayretimin bir kısmı, sadece bilim dünyasına hizmet, ama diğer çok mühim bir gayesi ise, koskoca bir İslâm aleminin yitirmiş olduğu kendine hürmeti, güveni ve insanlık tarihindeki yerini hatırlatarak kaybettiklerini iade etmek içindir.”- Prof. Dr. Fuat SezginFuat Sezgin, geçen sene 94 yaşında aramızdan ayrıldı. Vefat haberi alınır alınmaz gerek devlet erkânında ve akademimizde gerekse Arap âlemi ve Batı’da hakkında çok şey söylendi; birçok kimse Hoca ile olan hatıralarını, tanıklıklarını görsel, yazılı ve sosyal medya aracılığıyla ifâde etti. Fuat Sezgin’in ardından, onu övücü sözlerle anlatmanın ötesine geçecek adımlara ihtiyaç duyulduğu düşüncesi yüksek sesle dile getirilmeye başlandığı bir esnada, 2018/6 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin Resmi Gazete’de yayımlanarak 2019 yılının Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edilmesi, pek çok açıdan motivasyon kaynağı oldu.Söz konusu Cumhurbaşkanlığı genelgesine de uygun düşecek şekilde, “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” kapsamındaki ilk bilimsel etkinlik 15-17 Şubat 2019 tarihleri arasında Diyarbakır’da düzenlendi. Kadim Akademi, Diyarbakır İYC ve Kayapınar Belediyesi ortaklığıyla düzenlenen Uluslararası İslam Bilim Tarihi ve Fuat Sezgin Sempozyumu’na ülkemizden ve yurtdışından birbirinden değerli birçok bilim insanı tebliğleriyle katkı sağladılar. Söz konusu sempozyumun içinde bulunduğumuz yılın ilk bilimsel etkinliği olması kayda değer bir özellik olarak değerlendirilmektedir. Sempozyum tebliğlerinin titiz bir editöryal süzgeçten geçirilmesiyle oluşturulan bu eserin; Fuat Sezgin’in fazla anılmayan yönlerini irdelemek, özellikle vefatından sonra hakkında medya gibi bazı çevrelerde yer alan çelişkili bilgileri tashih etmek ve yine onunla ilgili bilgi boşluklarını telafi etmek bakımından önemli bir kaynak olması temenni edilmektedir.
Devamını Oku