Giden ve Kalan Arasında

Elinizdeki kitabın çok amaçlı bir kitap olduğu söylenebilir. Gazeteciliği ve diğer medyayı anlamanın kilidi kurumsal iletişim süreçlerinin çözümlenmesinden geçiyor. Çünkü, içeriğin bedavaya verildiği, gelirin ise reklamlardan elde edildiği iş modeli 19. yüzyıldan bu yana geçerliliğini koruyor. Yeni medyanın ve dijital ortamların ortaya çıkışının bunu değiştirmesi bekleniyordu; ama bu değişimin sancılı olduğu, aynı iş modelinin internet üzerinde de kurulmaya çalışıldığı görülüyor. Öte yandan dijital medyanın taşıdığı özellikler nedeniyle geleneksel iş modelinin de dönüşmeye başladığı, bu sürecin gazetecilik ve televizyonu da etkilediği görülebiliyor. Elinizdeki kitap, hem lisans düzeyinde hem de lisansüstü düzeyde medyanın ekonomisini anlayabilmek için gerekli bilgileri veriyor. Facebook ve Twitter gibi sosyal medyada reklam vermenin püf noktalarından, dijital ortamlarda halkla ilişkilerin uygulanmasının getirdiği sorunlara kadar pek çok konuda temel kitap olmayı hedefliyor. Günümüzde televizyonların da dönüşmeye başladığı, televizyon seyretmenin doğasının değiştiği görülüyor. Herkesin ekran başına toplandığı bir yapıdan, herkesin elindeki akıllı telefonlardan tabletlere kadar televizyon izlediği bir dönemdeyiz. Ama eskinin “reytingi” günümüzü anlamak için yeterli olamıyor, çok farklı izleme ölçüm sistemleri gündeme geliyor. Geleceğe yönelik olarak teknolojilerin alacağı biçim ve kurumsal iletişim süreçlerinin yeni medyaya kaymasıyla ortaya çıkan özel yaşamın gizliliğiyle ilgili sorunlar da, hem lisans hem lisansüstü öğrenciler için önem taşıyor. (Arka Kapaktan)