Göç ve Kent
Bütün dünya hareket halinde… Asya’da, Afrika’da, Latin Amerika’da, Avrupa’da ve pek tabii, insana dair pek çok şeyin oldukça yüksek hızda seyrettiği Ortadoğu’da… Bugün dünyada, göçten söz edemeyeceğimiz, göçün bir biçimde şekillendirmediği hiçbir toplum ve sosyal hayat kesiti yok. Ayrıca göç ve göçmenler olmadan kentleri ve uygarlığı anlamamız imkânsız. Uygarlığın, göç ve göçmenle biçimlenen uzun hikâyesi bir tarafa, kente dair hemen bütün çalışmalarda, kenti diğer yerleşimlerden ayıran, sürekli ve kurumsal yabancıların yani göçmenlerin sürekli varlığının önemi vurgulanır. Göçmen ya da yabancı, kısa veya uzun süreli, günlük yahut mevsimsel, her ne şekilde adlandırılırsa adlandırılsın, kentlerin göçmenleri olmasa bugünkü uygarlık düzeyinin olmayacağı aşikâr.Elinizdeki kitap, ağırlıklı olarak Türkiye’de şehirlerin, göçün, göçmenliğin ve mültecilerin ele alındığı yazılar olsa da Almanya gibi, Türkiye’deki göç olgusunun önemli mihenk taşı olduğu ülkelerdeki kentlere ve deneyimlere dair yazılar da içeriyor.
Devamını Oku