İmparatorluklar Çağına Veda
Birinci Dünya Savaşı dört yıl sürmüş, Balkanlarda başlayan savaş yine Balkanlarda bitmiş, Bulgaristan’ın mütareke imzalaması zincirleme münferit mütarekelerin ortaya çıkmasını tetiklemiştir. Selânik Mütarekesi’yle Bulgaristan’ın savaş dışı kalması, esasında İtilâf Devletleri için yeterli görülmüştür. Nitekim Bulgaristan en çok Sırbistan ve Yunanistan tarafından işgal edileceği ve bu ülkelerin kendisinden intikam alacağından endişe ederken İtilâf Devletleri böyle bir gelişmeye izin vermemiştir.Macaristan’la imzalanan Belgrad Mütarekesi’nin de diğer mütarekelere kıyasla ağır bir ateşkes olduğunu söylemek zordur. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu adına aslında Avusturya heyetiyle imzalanan Villa Giusti Mütarekesi’nde, Habsburg İmparatorluğu’nun sonunu getirmek için siyasî ve askerî bazı adımların atıldığı açıkça görülmektedir.Bununla birlikte İttifak Devletleri ülkeleri için de en ağır şartları taşıyan mütareke Rethondes -bazı kaynaklarda Compiegne olarak da geçmektedir- Mütarekesi’dir. Almanya, askerî ve malî olarak adeta çökertilmek istenmiştir. Ağır şartlar ve yaptırımlarla dolu bu mütareke, aslında Almanya’ya nasıl bir barış antlaşması önerileceğinin de habercisidir. Türk basınındaki ve bazı devlet adamlarındaki iyimser olma çabalarına karşın Mondros Mütarekesi’nin de ağır bir metin olduğunu ifade etmek yanlış değildir. Kâğıt üzerinde değerlendirildiğinde özellikle Rethondes ve Villa Giusti Mütarekelerinden hafif olduğu düşünülebilir. Bununla birlikte diğer mütarekelerde hafif veya ağır olmakla beraber hemen tüm maddeler açık ve net olarak tespit edilmiştir. Mondros Mütarekesi’nde ise özellikle 7. madde ve 24. madde zaman içinde tamamen İtilâf Devletleri’nin yorumuna açık, tehlikeli bir vaziyette kalmıştır. Nitekim Mondros Mütarekesi’nin imzasından hemen sonra başlayan işgaller 7. madde işaret edilerek gerçekleştirilmiştir.
Devamını Oku