On Yedi Gün bir kitap çalışmasından çok bir sosyal sorumluluk projesi, kanayan bir yara olan bireysel silahlanmaya dur deme çabasıdır.
2012 yılına veda ettiğimiz saatlerde İzmir'de havaya açılan ateş sonrası Arif isminde minicik bir evladımızı kaybettik. Arif'in annesinin acısı ve feryadını izlemek beni böyle bir projeye itti. Kendimde böyle bir mecburiyet hissettim. Gazetelerde, temelinde insanların şiddete eğilimi ve bireysel silahlanmanın sebep olduğu bir sürü haber okuyoruz.
Kimi erkeklik gösterisi, kimi kendini güvende hissetmek, kimi kendini savunmak, kimi sal-dırmak için silah sahibi oluyor. Her ne sebep ile olursa olsun beline taktığın o silah bir gün patlar. Çıkan o mermi iki hayat söndürür. İlk sönen hayat da seninki olur.
İnsanlar mutsuz, insanlar yarınlarından umutsuz, hayata dair bir beklentileri yok. Bunda yarın-larını, yarın kazanacakları gelirlerini bu günden tüketmeleri ve ekonomik açmazları da büyük rol oynuyor. Yılmaz Arıkan Beyefendinin "Benim Annem Bir Terörist" isimli kitabındaki tabiriyle "İnsanlar yaşadığı eve geri dönmek istemiyor." Hal böyle olunca da insanlar şiddete sarılıyor.
Her ne sebeple olursa olsun silahtan uzak duralım. Silah öldürür.
Yusuf Koşar