2. Meşrutiyet 100 yıl süren vatanı ayakta tutma çabasının bir ürünüydü. Bugün o mücadeleden 100 yıl sonra yine bir hürriyet mücadelesi veriyoruz; yeni bir anayasa yapmaya çalışıyoruz. Şartlar 100 yıl önceye göre çok farklı. 100 yıl önce yapılan anayasa bir düşüş döneminin belgesiydi. O dönem bitti. Artık karşımızda Rus Çarı Nikola'nın dediği gibi "Hasta bir adam" yok. Genç ve gürbüz bir Cumhuriyet var. Belgeseli kitap, sadece verilen o hürriyet mücadelesi ve anayasal devrimi anlatmıyor; 100 yıl içinde Osmanlı Devleti'nin koca bir imparatorluktan bütün unsurları kopartılan, ayrıştırılan Anadolu coğrafyasına küçük bir Cumhuriyet olarak nasıl hapsedildiğinin hikayesini de anlatıyor. O hikayeler yükseliş döneminin yeni anayasasını yazmaya başladığımız bu sıralar bize ışık tutuyor, yol gösteriyor. Nasıl bir anayasaya ihtiyacımız olduğunun cevabı biraz da kendi tarihimizin derinliklerinde duruyor. 100. Yılında Meşrutiyet kitabı kıyıda köşede kalmış o cevabı arıyor.