16. yüzyılda Amid şehri ile birlikte bölgenin diğer önemli yerleşim birimlerinin Şii-Safevi tehlikesinden kurtarılmasından sonra Paşa Sancağı Amid olan Diyarbekir Eyaleti tesis edilmiş ve Osmanlı Devleti'nin Güneydoğu Anadolu coğrafyasında siyasi bütünlüğünün sağlanmasından sonra bölge; tarım, ticaret, sınâi ve üretim konularında önemli bir rol üstlenmiştir.
Bu bölgede bulunan Fırat ve Dicle gibi iki önemli nehir, Eyalet'teki tarımsal faaliyetlere canlılık verdiği gibi, ticari taşımacılık noktasında da büyük önem arz etmiştir. Yine Diyarbekir Eyaleti'nde müşahede edilen demografik çeşit zenginliği, zirai üretim faaliyetleri, bölgedeki sınâi faaliyetlerin yoğunluğu ve Halep-Musul-Bağdat şehirleriyle bu bölge arasında gerçekleşen ticari faaliyetler, Diyarbekir Eyaleti'nin 16. yüzyıl'daki sosyo-iktisadi önemini ortaya çıkaran unsurlardır.
Klasik dönem Osmanlı ekonomi zihniyeti, büyük oranda direkt toprağa bağlı bir üretim özelliği göstermekle beraber, o dönemin şartlarına göre değerlendirildiğinde sahip olunan sınâi tesisler ve bölgede yürütülen madencilik faaliyetleri, Diyarbekir Eyaleti'nin tüm iktisadi faaliyet kollarında öne çıktığını göstermektedir.