Alman şarkiyatçıların Bektaşilik öğretisiyle ilgili çalışmalara başlamasının üzerinden bir asır geçmiş olmasına rağmen bu çalışmaların büyük bir bölümü hala gün ışığına çıkartılmamıştır. Bu durumu Bektaşilik araştırmaları alanında giderilmesi gereken bir eksiklik sayabiliriz. Tozlu arşivlerdeki bu çalışmaların gün yüzüne çıkartılıp yeniden yorumlanması, Bektaşiliğe yeni yaşam alanları sunarken, 1826'dan bu yana üzerine örtülmeye çalışılan ölü toprağının biraz daha kalkmasını sağlayacaktır. Kuşkusuz bu çalışma Alman arşivlerindeki eserlerin tamamını verme iddiasından uzaktır. Bu tür araştırmaların zahmetli ve o kadar da masraflı olduğu biliniyor. Daha kapsamlı araştırmalar için kurum ve kuruluşların kaynak ayırması, araştırma yapan kişilere de uygun ortam sunulması gerekmekte. Aksi takdirde ortaya çıkan çalışmalar, bilimsellikten uzak, bir önceki çalışmaların tekrarı olmaktan öteye geçmez. Bu çalışmaya başlamadan önce bu tür kaygıları taşıdığımız için ilk olarak Alman arşivlerindeki eserlerin dökümü ortaya çıkartıldı. İstedik ki, bu çalışma ister akademik, ister amatör ruhlu olsun, arşivlerdeki Bektaşî çalışmalarına ilgi duyan araştırmacılara kılavuzluk etsin. Bu alanda tez hazırlayanlara kaynak sunsun. Arşivlerdeki metin ve görsel çalışmaları taradıktan sonra Bektaşilik adına önemli sayılabilecek eserleri belirledik. Belirlediğimiz bu eserleri beş bölüm altında toplayıp bu çalışma ile birlikte siz okuyucuların beğenisine sunuyoruz.
- İlhami Yazgan