Osmanlı devrimi devletlerarası ilişkilerin krize girdiği, Carr'ın "Yirmi Yıl Krizi" diye adlandırdığı dönemde gerçekleşmiş olsaydı belki farklı bir gelişim süreci ortaya çıkabilirdi. Ancak Meşrutiyet bloklararası gerilimin şiddetlendiği, uluslararası sistemin Osmanlı Devleti gibi "stratejik orta büyüklükte devlet" olarak tasnif edilebilecek devletleri büyük oranda etkilediği bir dönemde gelince amaçlanan neticeler elde edilemedi.
Hürriyet'in ilânı sonrasında Müfettiş-i Umumi Hüseyin Hilmi Paşa'ya çektiği telgrafta Enver Bey (Paşa) "hastayı tedavi ettik" diyordu. Hastalık belliydi belki ama ya reçete hazır değildi ya da hastalığın ilaçla tedavisi için oldukça geç kalınmıştı. İttihatçılar, ölmek üzere olan bir hastaya bir anlamda yanlış biçimde kalp masajı uyguladılar. Kalp çalıştı ama organizma bitkisel hayata girdi. Öyle ki Almanlar 1917'de Osmanlı için "Enverland" diyorlar savaş sonrasında Almanya'ya bağlı bir dominyon olabileceği üzerinde tartışıyorlardı.