Alman faşizminin ve Rus emperyalizminin ölümcül yüzleriyle çok yakın tarihler içerisinde karşılaşan Macaristan, belki de Avrupa'nın en talihsiz coğrafyasında. Herhangi bir Avrupa toplumuyla en ufak bir akrabalık ilişkisi bulunmayan Macarlar, bunun olumsuz sonuçlarını halihazırda tarih boyunca yaşadılar. Ancak dünyayı da ayağa kaldıran, geçen yüzyılın tam ortasındaki Sovyet baskını, ondan kısa bir süre önce gerçekleşen Alman işgali kadar keskindi.
Macaristan Baharı, tam da bu yıllarda, bu acı yılların tam ortasında kalmış toplumun başından geçen dönemi yansıtan bir roman. Bu dönemi, kimisine göre en uygun bir şekilde yöneten, kimine göre atanmış olmanın etkisiyle süreci olumsuz bir şekilde yürüten Janos Kadar'ın erken dönemini içinde tutuyor. Toplumsal arka planı, kelime kelime çizen bu romanda Hızlı etkili bir dille anlatılanların tamamı gerçek. Hepsi György Spro'nun büyülü kaleminde okuyanı, tekrar tekrar kendisine bağlıyor.