Müslüman düşünürler, İslam dünyasının Batı medeniyetiyle yüz yüze gelip bu medeniyetin modern kurumlarıyla çatışması ve onları aşarak kendine özgü mecrasını bulup, istikrara kavuşması sürecinde yeni yönetim modelleri arayışına girişmişlerdir. Müslümanların karşı karşıya bulundukları problemlerin çözümü ancak bugünün dünyasında İslam'ın yerini belirlemekle mümkündür. Bu da İslam'ı, temellerine ve ana kaynaklarına yeniden eğilmeyi gaye edinen ilmî çalışmalarla sağlanabilir.
Bu çalışma Osmanlı imparatorluğunun parçalanma ve dağılma sürecine girdiği dönemden Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve sonrası yapılan siyasi model tartışmalarında başvurulan dini argümanları ortaya koymayı amaçlamaktadır.