Gördüğümüz ve mutlaka aşmamız gereken başka bir gerçek var ki Kürdler için hayat memat meselesidir. Daha önceleri değişik matbuatta dile getirilmiş olmasına rağmen yeteri karşılığı ve yankıyı bulmayan kendi realitemizi, en zayıf noktamızı bir kere daha yüksek sesle dile getirmek ahlâki bir sorumluluktur. Şu gerçeği tereddütsüz ve açık yüreklilikle vurgulamalıyız; son yüz yıldaki tahribatın en büyüğü Kürd kişiliğinde yapılmıştır. En büyük kuşatma ve saldırı Kürd benliğine karşıdır. Ruhsal kuşatma ve teslim almanın yarattığı tahribat ve tükeniş hiçbir maddi kayıpla mukayese bile edilemez. Her türlü maddi kayıp, talan, sömürü, ceza muhtelif tedbirlerle telafi edilebilir, etkileri minimize edilebilir ve sineye çekilebilir. Ancak Kürt benliğinde, Kürd kişiliğinde yaratılan erozyon ve bozulmanın tedavisi tahmin edilenden çok daha zordur ya da imkânsızdır. Öyle ki mucizelere inanmıyorsak yüz yıllık zaman diliminin onlarca kuşağı kayıp kuşak olarak kayda geçecektir.