Cezaevi arabası önce kapalı kısmda durdu.Orada elleri kelepçeli 3 mahkum indi. Daha sonra açık kısıma yanaştı araç. Kontrollerde üzerindekiler zabıtla alındı. Kısa bir yürüyüş sonrası cezaevine adımını attı. Önce berbere sakal traşına gönderildi.Sonra kayıt işlemleri yapıldı. Resimler çekildi, parmak izleri alındı.
İlk gün kabustu. Adeta duvarlar üstüne üstüne geldi. Bir yer yatağı ayarlandı ama uyumak ne mümkün. Yattığı yerden koğuşun saati de görünmüyor. Kalkıyor duvar saatine bakıyor. Yatıyor tekrar kalkıyor saate bakıyor 3:15 Tekrar yatıyor bu böyle sabaha kadar devam ediyor.
"Buradan nasılsa çıkacağım sağ ya da ölü olarak diye düşündü. Sonra da "Aman ne abartıyorsun. Millet senelerce kapalıda kalıyor,hücrede kalıyor" diyecekleri aklına geldi.70 ine merdiven dayamış ,yüzlerce öğrenci, onlarca öğretim üyesi yetiştirmiş, ulusal ve uluslararası kongreler düzenlemiş, İzmir'de basın ve organizasyon anlamında ilklere imza atmış. Kime ne?
Gözleri yaşardı. Sadece yaşarmadı hüngür hüngür ağlamaya başladı. Onun gibi bir mücadele adamına yakışmazdı ama insan duygusal bir varlıktı.. Nilüfer "Erkekler ağlamaz"mı demişti?