İdarelerce tesis edilen yasaklama kararlarına karşı iptal davası açılabilmekte ve bu işlemlerin hukuka aykırılığının tespit edilmesi halinde de idarelerin sorumluluğu doğmaktadır. İlgililerin, hukuka uygun olmayan bu kararlar sebebiyle ihlal edilen haklarının tazmini amacıyla açmış oldukları tam yargı davaları sonucunda, idareler aleyhine maddi ve manevi tazminat kararı verilebilmektedir. Bu sebeple, 2886 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen yasaklama kararlarını tüm yönleriyle irdelemeye gayret gösterdiğimiz bu çalışmanın, kararların hukukiliğinin sorgulanmasında kararı tesis eden idareler ile haklarında bu kararların tesis edildiği kişiler için işlevsel olmasına gayret edilmiştir. Ayrıca çalışmamızda yararlandığımız doktrin görüşleri ile somut uyuşmazlıklar ve bunların nasıl çözümlendiğini kavradığımız yargı kararları ışığında; kanun koyucunun dikkatine sunulmak üzere, 2886 sayılı Kanun'daki kamu ihalelerinden yasaklama kararlarını hükme bağlayan normatif düzenlemeler için öneriler geliştirilmiştir.
Hazırlanması sırasında pek çok yazarın eserlerinden akademik kural ve ölçüler içinde yararlanmış olduğumuz bu çalışmanın, idare hukuku ve kamu ihale hukukuna katkı sağlamasını ve yeni eserler için bir kaynak olabilmesini umut ediyoruz