Kuru akıl, akıl nimetinden mahrum olmanın delili. Kuru akılla yöneleceğimiz her iş akâmete mahkûm ve; "Sır idrâki"ne ulaşmanın engeli. Hadîs-i Şerîfler de Zaman Üstü Mânâ ifâde ediyor olmaları bakımından, kuru akla değil, Zevken İdrâk'e mevzudurlar... Bu istikamet muhafaza edilemediği takdirde, Hadîs-i Şerîfler, içinden incisi düşmüş istiridye kabukları gibi kalırlar ki, şahıslar nezdinde "sırrı olmayan kelâm"a dönüşürler hikmetini dikkate almalı değil miyiz?