Günümüzde teknolojideki gelişmelere paralel olarak taşıma araçları çeşitlenmiş ve kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılığının bir arada olduğu karma taşıma türleri ortaya çıkmıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak eşyanın taşınması işinin giderek daha karmaşık bir hal alması, taşımanın en hızlı, en az masrafla ve en güvenli şekilde yapılması için bu konuda uzman olan kişilerden yardım alınmasını ihtiyacını doğurmaktadır. Bu bağlamda taşıma işleri komisyonculuğu önemli bir faaliyet olarak ortaya çıkar. Taşıma işinin tüm yönleri bakımından bilgi ve tecrübe sahibi olan, taşıma sektöründeki taşıyıcıları ve taşıyanları bilen, bu bilgi, tecrübe ve bağlantıları sayesinde kendisine başvuran gönderenin eşyasını en hızlı, en ucuz ve en güvenli şekilde varma yerine taşıtarak gönderilene teslim etmeyi taahhüt eden kişi "taşıma işleri komisyoncusu" olarak nitelendirilir. Özellikle sanayi alanında benimsenen üretim modelleri ve işletmelerin ürettikleri ürünleri dağıtımını en düşük maliyetle gerçekleştirerek rekabetçiliklerini koruma çabası ile tüketicilerin üretilen ürünleri en düşük fiyattan alma isteği, taşıma işleri komisyonculuğuna olan talebi devamlı olarak arttırmaktadır. Bu alanda gerçekleştirilen faaliyetin artması, hukuki uyuşmazlık sayısının da artacağı anlamına gelmektedir. Gerek henüz sözleşmenin kurulması aşamasında ve sonrasında ortaya çıkması muhtemel uyuşmazlıkların önlenebilmesi gerekse uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra hukuki barışı tesis edebilecek çözümler sunulması için taşıma işleri komisyonculuğunun hukuki temelinin sağlam olması gerekir. Bu gereklilik, konuyla ilgili ilmi ve kazai içtihatların çok yönlü ve isabetli olmasını da zorunlu kılmaktadır. Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndan farklı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda konuyla ilgili daha farklı ve daha ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiş olması, bu alandaki monografik çalışmaların sayısının azlığı ve söz konusu hukuki kurumun özellikle ticari hayattaki önemi bu çalışmanın yapılmasındaki başlıca sebepler olmuştur.