İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan eser, bir ceza hukuku tezi olmasının yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu'nu odak alan bir inceleme olması sebebiyle, ticaret hukukuyla da doğrudan bağlantılıdır. Bu sebeple hem kamu hukukçularının hem de özel hukukçuların sahasına giren eserin, özellikle avukatlar, savcılar ve hakimler gibi uygulama içerisindeki meslek sahiplerine faydalı olabileceği düşünülmekte, idari yaptırımlarla karşılanan kimi hükümleri de içerdiği için idare çalışanlarına da faydalı olabileceği mütalaa edilmekte, hatta incelenen kimi hükümlerin şirket muhasebesiyle yakın ilgisi nedeniyle mali müşavirler için de yol gösterici olabileceği değerlendirilmekte, ayrıca ticaret hukuku öğretim üyeleri ile ceza hukuku öğretim üyelerinin doktrinel tartışmalarına katkı sunması umulmaktadır.
Eserde, şirket yetkililerinin gerçeğe aykırılıktan doğan cezai sorumlulukları incelenmeden önce, bu şirket yetkililerinin kimler olabileceği, her şirket türü açısından detaylı şekilde incelenmiş olup, bu yönüyle özellikle fail belirlemesi konusunda uygulayıcılara kapı açılmaya çalışılmıştır. Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan yeni bir hüküm olan 562. madde özellikle mercek altına alınarak, hem meri kanunda yeni getirilen hem de mülga kanunda da bulunup yeni kanuna aktarılan kimi cezai sorumluluk maddeleri odak noktası olmak üzere, şirket yetkililerinin gerçeğe aykırılıkla bağlantılı suç ve kabahatleri incelenmiştir. Getirilen yeni düzenlemelerle, şirket yetkililerinin gerçeğe aykırılıkla bağlantılı olarak işleyebilecekleri kimi eylemler idari para cezası yaptırımına tabi tutularak kabahat olarak düzenlenmiş, diğer bir kısım eylemler ise suç niteliğinde olmayı sürdürmüş, önceki kanunda var olan suçlara artı olarak, yeni suçlar da ihdas edilmiştir. Bu bakımdan eserde, daha önce hakkında çalışma bulunmayan kimi suçlar ve kabahatler de ilk kez detaylı olarak incelenmiştir.
Şirket yetkilileri hakkında, incelediğimiz söz konusu suçlar/kabahatler nedeniyle verilen mahkumiyet/idari yaptırım kararları, bu kişilerin hukuki sorumlulukları yönünden de temel teşkil edecektir. Bu sebeple konu hem ceza hukuku hem de özel hukuk sahalarında önem taşımaktadır.