Sekiz yılını voleybola adamış üç arkadaş... Yaşanmış bir kaza, yarım kalan bir kariyer...
Hayat, sözlüklerde ölümden yaşama kadar geçen zaman dilimi olarak adlandırılır. İnsanlara sorduğumuzda ise bunun için çeşitli cevaplar alabiliriz. Tıpkı benim verebileceğim cevap gibi...
Voleybol benim için hayatla bütünleşmiş bir spor dalıydı. Hatta bir spor dalından çok daha fazlasıydı. Kaçtığım, kovalanmadığım, yargılanmadığım tek yerdi belki de. Şimdi hayatımı adadığım spordan uzaklaşmaya mecbur kalmıştım. Voleyboldan sonrası benim için karanlıktı veya asıl karanlık geri dönememe ihtimaliydi. Karanlığın sonu aydınlıktı ama karanlığın başı hiç ummadığım kadar zorluydu. Belki de bu karanlığın bir aydınlığı yoktu. Yolun sonuna gidecek umuda yeniden ulaşmak zorundaydım.
"Düştüğün her an ayağa kalkabilmek senin elindeyken umudu yok saymak, ona hakaret olur. Umut bizi asla terk etmeyen tek duygudur."