Göç, fert veya toplumların bir yerden başka bir yere gidip iskân olunmalarından ibaret basit bir olay değildir. Bunun siyasî, idarî, hukukî, ekonomik, sosyal, millî, kültürel vb. birçok yönü bulunmaktadır. Güncelliğini hiç yitirmeyen göç ve göçmen meseleleri tarihimizde gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet döneminin farklı zaman dilimlerinde idarecileri bir hayli meşgul etmiştir.
Yakın dönem Türk göç tarihinin en önemli safhalarından birisini 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi sırasında ve sonrasında meydana gelen göçler oluşturur. Bu savaş sırasında Rus ve Bulgarların yerli halka karşı izlediği insanlık dışı uygulamalar neticesinde, işgale uğrayan Osmanlı topraklarındaki Müslüman ahalinin göç etmekten başka şansı kalmamıştır. 93 Harbi de denilen bu savaşta Osmanlı ordularının yetersizliği ve sürekli gerilemesi, fakat en önemlisi Rus ve Bulgarlar tarafından yapılan akıl almaz işkence ve katliamlar neticesinde yerli sivil halk göç etmeye mecbur kalmıştır.
Bu çalışma ile 93 Harbi olarak da bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının başlamasıyla Rumeli'deki topraklarından İstanbul'a doğru göç eden, büyük çoğunluğu Müslüman olan ahalinin karşılaştıkları zorluklar, bulundukları şartlar, hükümet tarafından alınan tedbirler, kamuoyunun tepkisi ve günlük hayatta meydana getirdikleri değişiklikler, zamanının ciddi, tirajı yüksek, günlük bir gazetesi olan Basiret'ten tespit edilmeye çalışılmıştır. Zira Ali Efendi'nin çıkardığı Basiret, 93 Harbi'nin başlamasıyla birlikte muhacir meseleleri ile çok yakından ilgilenmiştir. Kamuoyunun dikkatini onların perişan haline çeken gazete, muhacirlerle ilgili hemen her meseleyi ilgili mercilerin dikkatine sunmuş ve sorunlara acil çözüm bulunması için elinden geleni yapmaya çalışmıştır.