İnkaların "Güneşin Çocukları" olarak adlandırılmasının, Mu'daki "Güneş İmparatorluğu"nun ezoterik yaşam geleneklerinden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Kendilerini, "İnka" olmanın yüce bir erdemlilik olduğuna o kadar çok inandırmışlardı ki İnka olma uğruna kardeş kardeşe savaşmaktan çekinmemişlerdi. Onlar da diğer uygarlıklarda olduğu gibi birçok tanrıya inanmış, o tanrılar için muhteşem tapınaklar, saraylar ve kurban sunakları yapmışlardı. Baş tanrıları Viraccocha'ydı. Geleneksel olarak uyguladıkları acımasız kurban törenleri insan belleğini sarsacak nitelikteydi. Araştırmacı yazar Erich Von Danieken; İnkaların uzaylı oldukları ve kozmoloji bilimine yabancı olmadıkları konusunda, çeşitli belgeler ileri sürerek kararlı bir şekilde ısrar eder. Büyülü bir yaşam sergileyen bu uygarlığın da bitimini egemen güçler sağladı. İmparatorluğun çöküş döneminde "İnka" olmak için savaşan iki üvey kardeş olan Atahualpa ile Huascar arasındaki iç çekişmeye seyirci olan İspanyollar, bu fırsatı iyi değerlendirerek, on yıl gibi kısa bir sürede İnkaların bölgedeki varlığını silmeyi başardılar. Ali Narçın, bundan önceki kitaplarında, Güney Amerika uygarlığında önemli konumda bulunan Mayalar ve Azteklerin yaşamlarını ayrıntılarıyla araştırdığı gibi, İnkaların da uygarlık değerlerini ve yaşam tarzlarını araştırarak bu kitapla okurlarının karşısına çıkmıştır. İnkalar hakkında bugüne kadar edinilen tüm bilgileri detaylarıyla ortaya koyan Ali Narçın, yine büyülü bir coğrafyada okurlarıyla karşılaşmayı beklemektedir.