Bu kitap ABD'nin Suriye krizi boyunca izlediği stratejiyi, ABD'nin Ortadoğu politikası ve diğer uluslararası aktörlerin stratejilerini dikkate alarak analiz etmektedir. Obama'nın Suriye politikasının söylemsel düzeyde benimsediği hedeflerin aksine sonuçlar doğurduğunu ifade etmek mümkündür. Rejim değişimi söylemini benimseyen Obama iktidarı devrettiğinde Esed daha fazla alan kontrol sağlamış, Rusya ve İran sahadaki en etkili aktörler haline gelmişti.
Obama'nın Suriye politikasının Türkiye için yarattığı en önemli sonuçlar ise PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG'nin fiili alan kontrolüne gitmesi, ABD başta olmak üzere uluslararası aktörlerce muhatap alınması ve sığınmacıların geri dönüşünü fazlasıyla zorlaştırması olmuştur. Ayrıca Türkiye-ABD ilişkileri, tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşamıştır. Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşması ve ABD'den gelen bütün itiraz ve yaptırım tehditlerine rağmen S-400 savunma sistemini almasının da arka planında bu gelişmeler önemli bir rol oynamıştır.
Obama'dan sonra iktidarı devralan Donald Trump'ın Suriye politikasını değiştirmeye dönük niyeti Türkiye karar vericileri için bir şans olarak değerlendirilmiştir. İki yılı aşkın bir süredir ABD ile yapılan müzakereler sonucunda ABD askeri unsurlarını sınırdan çekmiş ve uzun süredir hazırlıkları devam eden Fırat'ın Doğusuna yönelik harekatın önünü açmıştır. Barış Pınarı Harekatı bu arka plan çerçevesinde 9 Ekim 2019'da başlamıştır. PYD ve DEAŞ tehdidinin bertaraf edilmesi ve Suriyeli sığınmacıların güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması Harekatın temel hedefleri olarak belirlenmiştir.