Adana'da karpuzla başlayan evlilik İstanbul'da kavunla bitti; babamı manavda vurdular. Annem, 11 yaşındaki ekonomi gurusu K. K. yüzünden avukatlığı bıraktı. Hamdi abim, hukuk profesörü olarak yakalayamadığı şöhreti aşk yazarı olarak yakaladı. Diğer abim Levent, üniversiteden ayrılıp Bükreş'te fırın açtı. Şeref dayımın hazin sonu, günlerce ana haber bültenlerinde tartışıldı. Kuzenimiz Kıvanç'ın ucuz seks romanı, resmi tarihe bir başkaldırı olarak algılandı. Muammer eniştem, narkozdan çıkarken bile, "Beyaz bir tavşan almıştım," diye sayıkladı. Sıkı antikomünistlerden Yaşar eniştem, 80'li yılların ünlü zenginleri arasına girdi. Eski bir sirk yıldızı olan bakıcım Emine'nin akıbetini öğrenemedik. Ümit Besen hayranı Amerikalı dostum Glenn en büyük sırrını bana açtı. Ben Elazığ'da, babamın kıyamet öncesini yaşamış olduğu yeri aradım. Ve o özel kadınlar, duyarlı yazarlara binip gittiler… 1963'te doğmuş bir insanın 2005'te yazdığı anılar başka türlü olabilir mi? Sanmıyorum.