İnsan olmayı yeni baştan öğrenmek üzere yaşlanacağız geyiklerin peşinde, sevişmelerine hayran
Bir dili konuşup anlaşmazdan evvel nasıldı insan sesi? Hangi duyguyu, hangi neşeyi, hangi tedirginliği, hangi acıyı nasıl bir sesle mutlu bir kahkaha ya da iç yaran bir çığlığa tekabül eden bir sesle ifade ediyordu? Hayvanla ortak bir dünyası olan bu yaratık, sesi nasıl harflere çevirdi, onları nasıl bir araya getirdi, bu bir araya gelen ses birimlerine nasıl anlam yükledi? Sözcükleri ve dünyayı nasıl yarattı?
2009 yılında Yaşar Kemal'in "görkemli bir yeni şiire temel" olarak nitelendirdiği Afrika'sı yayımlanan Levent Yılmaz, sekiz yıl sonra şiirin bu temel sorularına cevap aradığı kitabıyla dönüyor: Ada ile Brunik, "Ada Değildir" ile yazılışı uzun bir süreye yayılmış olan "Brunik Defteri"ni bir araya getiriyor. Levent Yılmaz, bu kitabında, "gergin bir yay" ya da "içi boş bir saz" olarak insanın en eski hikâyesini, varlıkların birbirlerini sevebilme imkânını, yani aşkı tekrar, en baştan hayal etmeye çalışıyor.