Pakistan'ın küçük bir köyünde annesiyle birlikte tek odalı bir evde yaşayan on iki yaşındaki Ömer, ülkenin en saygın okullarından biri olan Ghalib Akademisinde burslu okumaya hak kazanır. Ömer derslere başlamak, okul takımında futbol oynamak, bilim kulübüne katılmak için gün sayar. Ama bu seçkin okulda burslu öğrenciler okuldaki ilk senelerinde herhangi bir takıma ya da kulübe katılamadıkları gibi haftada beş saat okulda hizmet etmek mecburiyetindedir. Daha da kötüsü okul yönetimi burslu öğrencilere, okula devam edebilmeleri için, ulaşılması neredeyse imkânsız bir not ortalamasını şart koşar. Üstelik tüm bu kısıtlamalar ve zorunluluklar sadece burslu öğrenciler için geçerlidir. Ömer uğradıkları haksızlık karşısında büyük bir hayal kırıklığına uğrasa da yıllardır süregelen bu adaletsizliğe bir dur demeye kararlıdır.