Makul bir dünya görüşü ile desteklenen ahlaki bir yönetmelik ortaya koymak her kutsal metnin vazifesidir. Elinizdeki çalışma, Kur'ani ahlak yasalarının fiilî (actual) maddelerini -yani 'iyiliksever ol, alışverişinde dürüst ol vs.' şeklindeki yapılması gereken şeyleri ve 'anne-babana karşı kırıcı olma, zina etme vs.' şeklindeki yapılmaması gereken şeyleri- değil; Kur'an'da bu emir ve uyarıların 'niçin'liğine dair söylenenleri inceliyor. Bize anlatılan tüm bu şeyleri niçin ve hangi ruh hâliyle yapmalıyız? Bu temel soruya verilecek cevap, Kur'an'ın öngördüğü dünya görüşünde saklıdır. Bu dünya görüşü tanrımerkezci bir dünya görüşüdür. Burada doğal olarak şu soru ile karşılaşıyoruz: "Kur'an'ın 'Tanrı' anlayışı nasıldır?