Tatar millî edebiyatının temelini atan, birçok Türk boyunun medeni ve tarihî bilincinin gelişimini sağlayan ünlü yazar, filolog, tarihçi, âlim, eleştirici, gazeteci, muallim, ünlü cemiyet ve devlet adamı Alimcan İbrahimov'un (1887-1938) yaratıcılığı 30 yıla yakın bir süreyi kapsayıp tarihin dönüm noktası olan 20. yüzyılın ilk yarısına denk gelir. Rusya sınırları içinde yaşayan halkların hayatını kökten değiştiren devrimlerin ve İç Savaş'ın şahidi olan yazar, bu olayları eserlerinde en samimi şekilde yansıtır.
Elinizdeki kitapta 1921-1922'li yıllarda İdil bölgesinde gelişen, 6 milyona yakın insanın canını alarak köyleri yok olma tehlikesi ile yüz yüze bırakan ve Tatar Türklerini Kafkasya, Sibirya ve Orta Asya taraflarına göç etmeye mecbur eden, 20. yüzyıl Rusya tarihinin en feci sayfalarından bir tanesi olan açlık faciası ve açlıktan ahlaki yüzünü yitiren, "hayvanlaşan" insanların kendi çocuklarını kesip yemeye kadar giden öyküsü, Alimcan İbrahimov tarafından okuyucuları derin ıstırap içinde bırakan en gerçekçi manzaralarla anlatılır.