Aslında beni, Karaköy-Kadıköy vapur hattı yolcularının hepsi tanır. Kardeşimi de. Ama adımızla tanımazlar. Sormasına herkes sorar tabii adımızı. Dudak arasından herkese söylerim. Gel gör ki hiçbiri adımı aklında tutmaz. Daha sorarken akıllarında tutmak istemediklerini belli ederler çünkü.
Zaten ben kendimi bildim bileli, adımla çok az çağrıldım. Annem bile, ancak uzaklardaysam beni adımla çağırır. O da, dayım da herkes gibi bana, "Kız," derler.
Gemi yolcularının dizlerinin üzerine kartları koyduğum ilk gün bir amca:
"Kızım senin adın ne?" diye sormuştu da çok para verir umuduyla sesimi iyice yükselterek adımı söylemiştim. Çevremdekiler de dikkatle bakmışlardı. Yani, orada bulunanların hepsi adımı öğrenmişlerdi. Böylesine, adımı bilerek bakmaları pek hoşuma gitmişti.