"Yazıyı keşfeden insan, keşfinin bilmem kaçıncı bin yılında, insanın bunu hala acılarını, kaygılarını dile getirmek için kullandığını bilseydi yüreği burkulurdu herhalde.Acının ömrü elimizdeki kalemin içindeki kömürün ömrüyle doğru orantılıdır belki de. Gel gör ki ne söz ne de yazı her şeyi anlamaya yeterli değil. Hayatın kendisi her türlü kurgudan daha çarpıcıdır dense de; yazmak, yine de boynumuzun borcudur.Kalbimiz sadece kan pompalayan bir organ, beynimiz sadece bir et parçası olsaydı ne sevinç, ne acı, ne de düşlerimiz olurdu. Bu ruhsuz dünyada karşı iyi ki acılarımız ve direncimiz var, tuzlu gözyaşlarımızla yıkanan, öfkeyle bilenen kalplerimiz var..." diyen A. Hicri İzgören'in bu kitabı, hayata ve insana dair kimi ezberleri sorgulayan yazılarının bir bölümünden oluşuyor.