Yaşamak,
İki ağlamak arası
ne uzak ne de yakın, gri
Yaşamak, artık uçsuz
bucaksız şehir
Şehir çöl, yüzük ve
siyanür
Üstümüzde siyah gömlek
Sırtımızda çıban
Karbon kokusunda kan
dökülür
kelimeler arasında,
Ne kefen ne de tabut
Ceset dolu bir uçak
enkazı içimiz
Bir değeri var mı ki?
Derisi ceylan koltukların
Apolet ve kravatların
Kasılan yelek ceplerinde
pamuk ellerin
Yulamayacaklar.
Alıp götürecekler,
Gömecekler,
Hançer ekinli koyaklarda