Doğal afetlerin sıklığı ve büyüklüğü giderek artmakta, ülkelerin yaşlanan altyapısı, kentsel alanların devamlı büyümesi ve bu büyümenin özellikle doğal yapıya ve değişen iklime uyum sağlamaması nedeniyle afetlerin etkileri daha şiddetli hâle gelmektedir. Bir toplumun gerek sosyoekonomik gerekse afet kaynaklı yaşadığı şoklar ve stres faktörlerinin zaman içerisinde şiddetlenmesi, toplumun ve kentlerin dayanıklılığının statik bir hedef olmaktan çıkıp eyleme yönelik ölçümlerin, amaçların, hedeflerin ve planlamanın sürekli olarak gözden geçirilmesini, toplumun her daim dirençli olması yönünde rotasının değiştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Coğrafi durum, jeolojik ve topografik özellikler, iklim koşulları vb. nedenlere bağlı olarak gerçekleşen afetlerin istisnai büyüklüklerinin yanı sıra gerçekleşmeleri durumunda büyük ölçüde can kaybına, yapılı çevrenin tahribatına maruz kalmanın arkasında ne tür sebeplerin yer aldığının bilimsel açıdan tekrar gözden geçirilmesi; afetler ile baş edebilme kapasitesinin arttırılması, kentlerin gerek doğa gerek insan kaynaklı tehlikelere karşı dirençli biçimde gelişmesi, büyümesi; afetin doğrudan ve dolaylı etkilerinin ekonomik, sosyal ve çevresel zararlarının öngörülerek güvenli yerleşme alanları ile yapılaşmanın oluşturulması; afet önleme ve risk/zarar azaltma ve afet risk yönetimi, afetlerin sosyal-ekonomik-politik boyutları, afet sonrası örgütlenme ve tahliye konularında çalışmaların yaygınlaşması ve bu konuda multidisipliner yaklaşımla yapılan teorik çalışmaların uygulamaya yön verebilecek nitelikte yol haritasının oluşturulması bu kitabın amacını oluşturmaktadır. "Afete Dirençli Kentler ve Afet Yönetimi" kitabı yazarları, afet sorunsalına, multidisipliner yaklaşımın kapısını açan kapsamlı çalışmalar ile literatüre katkıda bulunmayı hedeflemektedir.