"Kalk ayağa ihtiyar!" dedi kendi kendine Agon, "Mezarına gidemeyecek kadar ölmedin henüz… Bir kartal gibi yaşadın ve bir kartal gibi öl! Güldürme şu korkak serçeleri kendine…"
Yaşlı Agon' un kanatları zayıflamış, tüyleri dökülmüş ve pençeleri körelmişti. Uçamıyor ve karnını doyuramıyordu.
Ya ölecekti ya da küllerinden yeniden doğacaktı. Gökyüzünün efendisine, çaresizlik içinde ağlamak yakışmazdı.
Ölümü bile bir destan gibi olmalıydı.
Çünkü bir kartal asla sinek avlamazdı!
Agon, ne serçeleri kendine güldürdü, ne de sinek avladı…