"Cenâb-ı Hüdâ'nın bitmez tükenmez ilminin göstermesiyle, "varlığı âlemlere rahmet" övgüsünü her mânâsıyla, her şümûlüyle doğrulayan Peygamber Efendimiz, ahlâka, topluma, iktisat ve siyasete dair, velhâsıl dünyaya, âhirete ait bilcümle meseleler hakkında hükümler ve kanunların en yüce düsturlarını Kur'ân ile, hadisler ile tebliğ etmiştir. Efendimiz, âlî davranışları ve uygulamaları ile bunları tatbik edip göstermiş ve gelecekteki insanlığı, gelecekteki ihtiyaçları hikmetli nazarından uzak tutmamıştır. Nûr-ı nazar-ı Muhammedî eşyanın ve meydana gelen hadiselerin ötesine, milletlerin psikolojisinin temeline kadar nüfûz etmiştir. İnsanlığın psikolojisini, zamanındaki hâcetleri ve gelecekteki ihtiyaçları görmüş, tebliğ ettiği Din-i Mübin'e ulvi ve kâmil mahiyetini vermekle beraber gelecekteki ihtiyaçları son derece ehemmiyetle nazar-ı dikkate almıştır. Âlemin bir tarz ve şekil üzerine kalamayacağını, çeşitli inkılâplara marûz olacağını, geniş yeryüzünün türlü türlü medeniyet kisvelerine bürüneceğini, bu medeniyetin beşeriyete birçok ihtiyaç kapıları açacağını, o ihtiyaçların ilimler ve fenleri, birçok dallar ve sınırsız genişlemelerle yenilikler peyda edeceğini, bu sebeple beşerin her zaman malûmâtını yenilemek ihtiyacından vâreste kalamayacağını düşünmüş, bulmuş, ona karşı da şifâ-sâz (iyileştirci) olmuştur."
Sâdık Vicdânî'nin kaleme aldığı bu eser, ilâhi ahlâkın temel kaidelerini, esaslarını, hikmetlerini, insanlığın geleceğini inşa edecek ve onu eşref-i mahlûkat seviyesine yükseltecek düsturları okurlarımıza sunmaktadır.