Özgür Toplum' un oluşumunda Akıl Çağı olarak adlandırılan Rönesans; Orta Çağ ve Reform hareketleri arasındaki tarihsel dönemi kapsayan; XV. ve XVI. yüzyıl İtalya'sında Batı ile Klasik Antik Çağ arasında sanat, bilim, felsefe ve mimarlıkla ilişkin bağın tekrar kurulmasını sağlamıştır.
Roma Katolik Kilisesi'nin tüm baskılarına karşın, dönemin Cesur Bilim Adamlarının gayretleri sayesinde; Antik Yunan ve Roma'nın ünlü filozof ve bilim adamlarının çalışmaları çeviri yoluyla aktarılıp, tanınmaya başlamıştır. Böylece deneysel düşüncenin canlandığı; insan merkezli yaşam anlamına gelen Hümanizm üzerine odaklanılmaya başlanmış; yeni bir dünyaya adım atılmıştır. İletişim alanında bir devrim olarak nitelendirilen matbaanın bulunmasıyla; bilgi burjuvazinin denetiminde, geniş kitlelerle aktarılmış, başta aklın ve bireyin özgürlüğü olmak üzere; yeni siyasal, ekonomik, toplumsal değerler ortaya çıkmış; Akıl Çağı paylaşımın arttığı ve radikal değişimlerin yaşandığı bir dönemin adı olmuştur.
Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan tarihsel dönem, aydınlanma felsefesinin XVIII. yüzyılda doğup benimsenmeye başladığı Dünya Uygarlık Tarihi'nin en önemli kilit dönemidir.
Batı toplumunda XVII. ve XVIII. yüzyıllarda gelişen akılcı düşünce; eski, geleneksel, değişmez kabul edilen varsayımlardan, ön yargılardan ve geleneksel köhne ideolojilerden ayrışıp; toplumu özgürleştirmeyi ve yeni bilgiye yönelik kabulü geliştirmeyi amaçlayan; düşünsel gelişimi kapsayan bir döneme denk düşmektedir.