Toplumumuzda sağlık çalışanları dâhil çoğu kişinin en ufak bir durumda hemen ilaca sarıldığına veya hastaneye koştuğuna şahit oluyorum. Tedavi uygulamalarında da bir aşırı müdahale olduğunu görüyorum. Hastalık ortaya çıkmadan yapılacak şeyler olduğunu biliyor musunuz? Öncelikle hastalıkları tetikleyen, bilgimiz dâhilindeki faktörlerden uzak durmak yapılması gereken ilk şeydir. Hastalık geliyorum dediğinde birtakım belirtiler oluşur, yani vücudumuz bize bazı mesajlar gönderir. Bu belirtilere kulak vermek ve vücudumuzun ihtiyacına göre hareket etmek hastalığın ortaya çıkmasını önleyebilir. Örneğin bir soğuk algınlığı veya grip durumunda belirtiler ortaya çıktığında hemen bir ilaca sarılmaktan önce yapılması gerekenler var. Vücudumuzu yoracak her türlü eylemden kaçınmak, mümkün olduğunca dinlenmek, ağır yemekler tüketmemek, bol su ve sıvı gıda tüketmek, sağlıklı gıdalar tüketmek soğuk algınlığı veya grip rahatsızlığının ortaya çıkmadan sönümlenmesini sağlayacaktır. Vücut direnci daha zayıf olan bireylerde ise hastalık ortaya çıksa da hafif atlatılmasını sağlayacaktır. Hemen ilaca sarıldığınızda ise vücuda yabancı bir madde olan ilacın da yükünü vücut üstlenmiş olur. Onu atmak için uğraşır, her uğraşı enerji kaybı demektir ve esas yapacağı işlere ayıracağı enerji azalmış olur.
Günümüzdeki ilaçların hemen hemen hepsi semptomları yani hastalık belirtilerini gidermeye yöneliktir. Hâlbuki kronik bir hastalığı olan bir hastanın esas ihtiyacı, bu hastalığın sebeplerinin tespit edilmesi ve sebeplerin giderilmeye çalışılarak hastalığın ortadan kaldırılmasıdır, semptomların değil. Yoksa şimdi bir belirti için bir ilaç uygulanır, onun ortaya çıkarttığı başka bir durum için başka bir ilaç ve onun ortaya çıkarttığı durum için başka bir ilaç…Bu liste uzar gider ve günümüzde yaşlı yakınlarımızda genellikle şahit olduğumuz gibi bir torba ilaçla yaşamaya çalışır hasta. Ömür boyu ilaç kullanmak sizce mantıklı mı?
Kitabımda özellikle çevremde gözlemlediğim ve önemsediğim akılcı olmayan ilaç kullanımlarını örnek olgularla anlatmaya çalıştım.
Bu ilk eserimin, öğrencilerimize, sağlık çalışanlarımıza ve ilgisi olan herkese faydalı bir kaynak olmasını temenni ediyorum.
Farmakoloji alanında ilk eserim olan bu kitabımı, benim öğretim üyesi olmamı çok isteyen, hayatı boyunca benimle hep gurur duyan, güzel annem Candan SAYGI'ya ithaf ediyorum.
Minik kuşum, ben seni hep yanımda hissediyorum, seni seviyorum…
Dr. Öğr. Üyesi Merve SAYGI BACANAK