Mu'tezile ile Kur'an arasındaki ilişki, Batı'da ve Arap dünyasında bu ekol üzerine yapılan çalışmalar da göstermiştir ki, Mu'tezile'nin akılcı bakış açısının gölgesinde kalmıştır. Elinizdeki çalışma, genelde Mu'tezile özelde Kadi Abdulcebbar'ın Kur'an anlayışının, herşeyi akla indirgeyen deist bir bakış açısını temsil etmediğini göstermiştir. Nitekim Kadi Abdulcebbar, Kur'an ile akıl, ahlak, dil ve tecrübe arasında güçlü ve kapsayıcı bir bütünsellik arayışı içerisinde olmuştur. Bunu, Kur'an'ın mahiyeti, mevsukiyeti, ihtiva ettiği hükümlerin geçerliliği, anlam ve yorumun sınırlarından söz eden görüşlerinde görmek mümkündür. Öte yandan o, Kur'an'ı, bir yandan çelişkilere ve doku uyuşmazlığına neden olduğunu düşündüğü Selefi, Sufi ve Eş'ari tasavvurların etki alanından çekip kurtarmaya, diğer yandan ise Mu'tezile ile Kur'an arasında var olduğu iddia edilen mesafeyi ortadan kaldırmaya çalışmıştır.