Medyumlar, İnsanların duymak istediklerini algılayarak, bu istençlerini kullandılar ve onlara duymak istediklerini söylediler. Din referansını pratiğinin öznesi kılan siyasetçiler ve din adamları da 'dinin toplumsal meşruiyetine' sırtını yaslayan medyumlardı.
Aynı iddianın toplumsal kabul edilirliğini kullanıp, medyumun sahtekar, din adamının 'normal' olduğunu söylemek; dine resmiyet atfederek, daha etkili kullanımının yolunu açtı.