Hasan Sabbah'ı esrarengiz havaya büründürenler daha çok Avrupalılardır. Batıniler Hasan Sabbah'ten önce de vardı. Nizari İsmailileri, İran İsmailileri, Haşhaşiler, Batıniler, Alamut'un Efendisi, Şeyhu'l -Cebel deyince ilk akla gelen Hasan Sabbah'tır. Selçuklular İran, Ortadoğu ve Anadolu'ya yayıldıklarında, çoklukla Selçuklu sahasında, 160 yıl en etkili faaliyetlerini gösteren Batıniler, İsmaililer, İsmaililerin değişik kolları olarak zamanımıza kadar gelmişlerdir.
Biz eseri yazarken, tarihi kaynakları esas aldık ve farklı anlatımlarla aynı konulara temas eden bu eserlerde yazılanları olduğu gibi vererek, bir bütün halinde Batıniler ve Hasan Sabbah'ın kurduğu, kimine göre yeryüzü cennetini, kimine göre yeryüzü cehennemini, her iki yönüyle ortaya çıkarmak istedik.
İnsanları uyuştzuran vaat midir; yoksa haşhaş denilen ot mudur? Esas olan "vaat" tir; yoksa zamanımızdaki intihar saldırılarını izah edemeyiz. Birçok aşartırıcı, Hasan Sabbah ve haşhaşı yan yana getirmezler ve haşhaşın kesinlikle kullanılmadığını söylerler. Kimi de belli bir süre kullanıldığını belirtirler. Hasan Sabbah'ın fedailerini haşhaşla veya inançla başka alemlere götürmesi, gözlerinin öünne " cennet" sermesi, ayrıca teşkilatçılığının başarısıdır.
Hasan Sabbah etrafında izah edilen Haşhaşiler, Şia'dan türeyen İsmaililerdir. İsmaililer de kendi içlerinde iki esas kola ayrılmıştır. Nizari ve Musta' li. Biz, kesin inancın en bariz örneğini gösteren Haşhaşiler anlayabilmek için, Şia ve İsmailileri de verdik.
Haşhaşiler üzerine yazılan kitapları incelediğimizde, belli başlı kitaplarda dahi " olan " anlatılırken, yazarın, inancına, meşrebine ve ilmi seviyesine göre yoruma gittiğini gördük. Biz, yorumları yine araştırıcıların görüşleri olarak aktarmayı tercih ettik.