İlk örneklerini Anadolu aydınlanmasının yaşandığı dönem olan 13. Yüzyılda saptadığımız Alevi-Bektaşi fıkraları, özünde egemen yönetime karşı Türk halkının tepkisini yansıtmaktadır. Bu eserde fıkraların tarihsel, siyasal, sosyal boyutları ve bağlantıları geniş biçimde incelenmiştir.
Çalışma, Lemizade Abdullah Çelebi'nin Letâifname'sinden Yörük ve Tahtacı fıkralarına kadar tarihi eserlerden derlediğimiz fıkraları içermektedir.
Usta yazar İlhan Selçuk, bu çalışma ile ilgili olarak 1992'de şu saptamayı yapmıştı :
" Anadolu halkının yaratıcılığı, evrene özgür bakışı, dünya görüşü, bağnazlığa başkaldırısı Bektaşi'yle özdeşleşti ; Baba Erenler Batı'daki Aydınlanma'dan önce şafağın ilk ışınlarını bu toprağa serpti ; ekti, biçti harmanladı, öğütüp yoğurdu, mizahın hamurunda fırınladı.
Elinizdeki kitap, bir kişide simgelenen bir halkın imecesiyle ortaya çıkmıştır.
Bektaşi fıkralarını derleyip toparlayan, düzenleyip yayımlayan Rıza Zelyut ; bu imeceyi size sunmakla güzel bir iş yapıyor.
Günden güne toplumu saran karanlığın içinde Baba Erenler'in güleç mizahının aydınlığına
gereksinimimiz var. "