İlk örneklerini Anadolu Aydınlanması olan 13. Yüzyılda saptadığımız Alevi-Bektaşi fıkraları, özünde egemen yönetim ve din anlayışına Türk halkının tepkisini yansıtmaktadır.
Bu eserde fıkraların tarihsel, siyasal, sosyal boyutları ve bağlantıları geniş biçimde incelenmiştir.
Çalışma, Lamizade Abdullah Çelebi'nin Letâifnâme'sinden Yörük ve Tahtacı fıkralarına kadar tarihi eserlerden derlediğimiz fıkraları içermektedir.
"Anadolu halkının yaratıcılığı, evrene özgür bakışı, dünya görüşü, bağnazlığa başkaldırışı Bektaşi'yle özdeşleşti; Baba Erenler Batı'daki 'Aydınlanma'dan önce şafağın ilk ışınlarını bu toprağa serpti; ekti, biçti, harmanladı, öğütüp yoğurdu, mizahın hamurunda fırınladı.
Elinizdeki kitap bir kişide simgelenen bir halkın imecesiyle ortaya çıkmıştır.
Bektaşi fıkralarını derleyip toparlayan, düzenleyip yayımlayan Rıza Zelyut bu imeceyi size sunmakla güzel bir iş yapıyor. Günden güne toplumu saran karanlığın içinde Baba Erenler'in güleç mizahının aydınlığına gereksinimimiz var."