"O, İstanbul nezaketi ve duygusallığını yansıtabilmiş centilmendir. O, siyasetin bazı zirve isimlerini, örnekleme yaparlarken kendinden söz ettirme mecburiyetinde bırakmış fenomendir.
O, yaşamı doğal ortamında yudumlamış ve "ilkeli erkek" anlamıyla delikanlılık ruhuna ihanet etmemiş adamdır. O, bazen alternatif dil olan argo üzerine aforizmalar geliştirenbir semte duygusallığı da egemen kılmaya çabalamış gönül insanıdır. O, sevdiği kadına ömrünü adayan ve belki artık örneği bulunmayan, romantizmin temsilcisi aşk insanıdır. O, şık giyimiyle, muhataplarına nezaket sunan konuşma üslubuyla ve hiç kimsenin o zamana değin duymadığı kendine özgü, bazen ağdalı bazen argo ağırlıklı edebi üslubuyla ismini duyurdu. Her şeyin rengi ve manası bir anda değişti. Sevdiği kadının aşkı nedeniyle önce yuvası yıkıldı. Sonra,ölümüne kadar ceketinin üst cebine yerleştirdiği küçük çay bardağı içindeki çiçekleri sergilemesiyle Şeref isminin yanına"