Bu eser bir iç yolculuğunu, insanın en asli arayışı olan hakikate ulaşmasının menzillerini gösteriyor. Sabırla geçilen merhaleler, ulaşılan menziller yeni dünyaların kapılarını aralıyor. Bir başka açıdan da gönlü berraklaştırmanın, onu her şeyin ayan olacağı bir aynaya dönüştürmenin yollarını gösteriyor. Ve kadim ilkelerden "kendini bil"meyi. Gönlü bütün fazlalıklardan arındırmayı. Niyazi Mısrî, Eşrefoğlu Rumî satırlara eşlik ediyor. Eserin yazarı Selim Divâne, bir ruh işçisi, idrak arındırıcısı, "sahib-i zaman", divânelerin en akıllısı. Hakikati kalbine doğuncaya kadar arayan bir divane. Düşüncesine hakikati merkeze alarak, insan idrakini örten perdeleri aralıyor, kabukları kırıyor. Hakikatle ilişkisi problemli hale gelmiş günümüz teknoloji-bilim insanına ruhun sesini duyuruyor.